Hayat rüya gibi
Aşk bir kumar gibi
Kaybettim seni sevgili
Yağmur gibi yaşlar
Akar gözlerimden
Kahrettin beni sevgili
Aşk dolu geceler kadar yalnızım
Sensizim sensiz
Seni başıma taç gözlerime yaş ettim
Şu hasta kalbime aşkını ilaç ettim
Ben kendi kendimi sen mesut ol diye
Kaderimle avutup nasıl da harap ettim
Aşk bu mudur ey sevgili
Bir aşk vardır bir gönülde
Kabahat seni seven
Şu benim deli deli gönlümde
Sen başka dünyada ben sanki rüyada
Bilemedim ey sevgili
Ben mi çaresizim sen mi vefasızsın
Bulamadım ey sevgili
Aşk dolu geceler kadar yalnızım
Sensizim sensiz
Her nereye baksam acı hatıran var
Mazi hançer gibi derinden yaralar
Ölmeyen aşkımı öldüren sen oldun
Korkarım ki eyvah bize de ayrılık var

Yağmurlu bir gündü sokaklar bomboş
Gözlerim pencerede bekledim sabaha kadar
Söyle sevgili söyle bu aşkın sonu nereye kadar

Yağmurlu bir gündü sana rastlamıştım
Seni gördüğüm o gün aşkka ıslanmıştım
İyi hatırlıyorum kendimi o gece
Sokak lanması gibi bir sönüp bir yanmıştım
Yağmur duası gibi sana yalvarıyorum
Bir damla yağ üstüme yanıp tutuşuyorum
Yeter Allah aşkına kör kütük aşık oldum

Aç kapıyı vefasız yağmurdan adam oldum
Aç kapıyı bitanem yağmurdan adam oldum

Yağmurla gelen kadın herşey seninle başladı
Seni seven kalbimin ritmi çok yavaşladı
Ne bilirdim sevdayı ne de aşık olmayı
Aşktan firar ederken meşk beni yakaladı

Yağmur duası gibi sana yalvarıyorum
Bir damla yağ üstüme yanıp tutuşuyorum
Yeter Allah aşkına kör kütük aşık oldum

Aç kapıyı vefasız yağmurdan adam oldum
Aç kapıyı bitanem yağmurdan adam oldum

Ben ömrümde hiç bu kadar ıslanmadım
Ben ömrümde hiç bu kadar aşık olmadım
Oysa ben ne savaşlar gördüm
Ben ömrümde hiç bu kadar yaralanmadım

Yağmur duası gibi sana yalvarıyorum
Bir damla yağ üstüme yanıp tutuşuyorum
Yeter Allah aşkına kör kütük aşık oldum

Aç kapıyı vefasız yağmurdan adam oldum
Aç kapıyı bitanem yağmurdan adam oldum


Her gece yollarda gözledim seni
İnan ki gönülden özledim seni
Güllerde aradım yakan buseni

Unutmam sevgilimHer gece yollarda gÖzledİm senİ unutmam seni


Yıllar var bu hasret canıma yetti
Hicranı kalbimde sabrı tüketti
Vefasız gör bana aşk neler etti

Unutmam sevgilimHer gece yollarda gÖzledİm senİ unutmam seni

Sitem

Kalpten kalbe bir yol vardır izlenir
Sevgim hazinemdir kalpte gizlenir
Eyüp'ün sabrıyla gönül bezenir
Sevda bilmez dosta sitem eylerim

Dostun bahçesine güller ekmeyi
Vuslat eylemeyip özlem çekmeyi
Canımı yandırıp cana bakmayı
Anlamayan dosta sitem eylerim

Günleri aylara yıla ekledim
Sevdamı ben yüreğimde sakladım
Kış ayında senden gül mü bekledim
Vefa bilmez dosta sitem eylerim

Benim sevdam senin sözünü almaz
Söylediğin sözden devasın bulmaz
Kırdığın gönlümün tamiri olmaz
Gönül bilmez, dosta sitem eylerim

Bahar gelmez artık benim gülüme
Bülbül sussun figan etsin halime
Taş basarım artık ben bu gönlüme
Gül verdiğim dosta sitem eylerim

Mihnet sitem dolu yüreğim özüm
Çağladı yaşlarım görmüyor gözün
Lazım değil artık söyleme sözün
Diyerekten dosta sitem eylerim
Leyla Gül Varoğlu

Terk edilmiş

Sanki terk edilmiş bir viraneyim
Her yanım dağılmış yıkılmışım ben
Üstüne basılan taslar misali
Paramparça olmuş dağılmışım ben

Çaresiz kalmışım gözlerim şaşkın

çile rüzgarında savrulmuşum ben
dertler derya olmuş bende bir sandal
Devrilip batmışım boğulmuşum ben

Tutunacak hiçbir dalım kalmadı

Bir ağaç misali kurumuşum ben
Sanki bir köleyim sanki bir esir
Yerlerden yerlere atılmışım ben

Çaresiz kalmışım gözlerim şaşkın

Çile rüzgarında savrulmuşum ben
Dertler derya olmuş bende bir sandal
Devrilip batmışım boğulmuşum ben

garipler cile ceker
aska duser deva diler
bulbul gibi feryat eder
boyle gelmis hayat boyle gider

şu dunyada neden beni
kimse yokmu guldurecek
bu dunyanin bitmez derdi
bir gun beni oldurecek

boyle derde sabirlar nerde
felek yazar garipler ceker
boyle gelmis hayat boyle gider

garibim derdim bitmez
derdime derman yetmez
aglamak fayda vermez
boyle gelmis hayat boyle gider

Dağlar dağladı beni
Gören ağladı beni
Ayırdı zalim felek
Derde bağladı beni

Vay bana vaylar bana
Su vermez çaylar bana
Gitti yarim gelmedi
Yıl oldu aylar bana

Dağı duman olanın
Hali yaman olanın
Uyku girmez gözüne
Gönlü viran olanın

Vay bana vaylar bana
Su vermez çaylar bana
Gitti yarim gelmedi
Yıl oldu aylar bana

Araz


Sahilinde gezib dolanan zaman,
Su olub Araz'dan axmağım gelir.
Yananda çıraqlar iki sahilde,
Bu taydan o taya baxmağım gelir.

Araz'da su vardı bu dağlar quru?
Bütün almalıqlar ve bağlar quru?
Görende o çağlar bu çağlar quru,
Buludsuz bu göyde şaxmağım gelir.

düzülübler sefe o tay bu tayda,
Baxırlar hesretle yazda yayda,
Uzanırlar eller amma ne fayda,
Ölümsüz bu eşqe baxmağım gelir.


Ahmet Hani

Ne mektup geliyor ne haber senden
Söyle de bileyim bıktın mı benden
Her akşam güneşin battığı yerden
Gözlerin doğuyor gecelerime

Geçilmez gurbetin sokaklarından
içilmez suları pınarlarından
Öptüğüm o ıslak dudaklarından
Sözlerin doğuyor gecelerime

Çileli doğmuşum zaten ezelden
Hasrete alıştım ne gelir elden
Yaşlı gözlerime baktığın yerden
Gözlerin doğuyor gecelerime

Zeki Müren

Ya Rab aşkını ver bana
Hu diyeyim döne döne
Âşık olayım ben sana
Hu diyeyim döne döne

Koma hiç benliğim bende
Varlığım yok eyle sende
Seni görüp her mekanda
Hu diyeyim döne döne

Çâha düştüm Yusuf gibi
Derde düştüm Eyyup gibi
Ağlayayım Yakup gibi
Hu diyeyim döne döne

Senden gayrısın' al benden
Ayırma ben kulun senden
Sevdir bana seni candan
Hu diyeyim döne döne

Gönlümde apyar kalmasun
Senden gayru yâr olmasun
N'olduğum kimse bilmesun
Hu diyeyim döne döne

Şevkin ver bana döneyim
Ta kül olunca yanayım
Gördüğüm seni sanayım
Hu diyeyim döne döne

Mevlâ'm koma beni bana
Al gönlümü senden yana
Müştâkın oluben sana
Hu diyeyim döne döne

Seyyid Nizamoğlu kuldur
Gerek dirgür gerek öldür
Aşkınla gönlümü doldur
Hu diyeyim döne döne
 Nizamoğlu

Beni benden alırsan seni sana bırakmam
Yanı başımda olsanda bir adım bile atmam
Kadrimi kıymetimi sana olan sevgimi
Bilmedin bileceğin yok
Yalancı dostlarından elalemin lafından
Geçmedin geçeceğin yok

Bu gönül az mı kahrını çekti?

Bensiz aşkın neye yarar ki?
Kaç kere kırdın, yerlere attım?
Yaralı kalbim affeder mi?

Sevgilim canım dedikçe

Kendini gizler oldun
Peşinden sürüklendim ben
Çok mu değerli oldum
Bir aşk var birde aşık
İç içe karma karışık
Seninle hiç bir ilgisi yok
Yalancı dostlarından elalemin lafından
Geçmedin geçeceğin yok

Bu gönül az mı kahrını çekti?

Bensiz aşkın neye yarar ki?
Kaç kere kırdın, yerlere attım
Yaralı kalbim affeder mi?

Anlamazdın


Sevilirken bilmedin mi?
Ben söylerken gülmedin mi?
Falımızda hasret var, ayrılık var demedim mi?

Anlamazdın anlamazdın,
Kadere de inanmazdın.
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın?
Dilerim ki mutlu ol sevgilim,
Ben olmasam bile hayat gülsün sana.
Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.

Kalbim bomboş kaldı sanma,
Acılar geçer zamanla.
Aşka tövbe demem ben,
Görürsün sevince yeniden.

Anlamazdın anlamazdın,
Kadere de inanmazdın.
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın?
Dilerim ki mutlu ol sevgilim,
Ben olmasam bile hayat gülsün sana.
Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.

Ayla Dikmen



Sen bu şiiri okurken 

Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağım 

Artık ne özlemlerimi duyacaksın bıçak yarası 

Ne de telefonların çalacak gece yarısı 

Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık 

Kaprislerinin hedef tahtası... 

Seni sana 

Beni bir akıl hastanesine 

Bırakıp gideceğim bu şehirden 



Nasılsa kavuşamadım sana 

Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım 

Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu 

Ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın 

Ne yaptımsa 

Bir türlü sana yaranamadım 

Artık adressiz 

Işıksız 

Ve öylesine ıssızım 

Dünlerin kadar eskiyim 

Verdiğin acılar kadar paslıyım 

İşte çıkıp gidiyorum hayatından 

Nasılsa fark etmez senin için 

Belki çok şanslı 

Belki de en yaşlıyım... 

Artık 

Pusulam hasreti 

Saatim yalnızlığı 

Ve takvimler sensizliği gösteriyor bana 

Neylersin 

Yolcu yolunda gerek 

Belki bundan sonra 

Belki senden sonra 

Adam olur bu “asi yürek” 

Ve dersini alır da bu sevdadan 

Bir daha 

Boyundan büyük denizlere 

Asılmaz kürek 



Yarın bu saatlerde 

Ben yollarda olacağım 

Sen kimbilir kaçıncı uykunda 

Masal mavisi bir rüyada 

Ve elbette o korsan yüreğin 

Yine pusuda 

Oysa 

İlk defa sesimi duymayacaksın 

Sitemlerin sahipsiz 

Soruların cevapsız kalacak 

Belki ilk defa içini kemirecek yokluğum 

Tanımadığın bir korku içini saracak 

Ve ilk defa kendinle hesaplaşacaksın 

Ne oldu? 

Ne oluyor? 

Ne olacak? 

Sonra 

Bir gözün kör 

Bir kulağın sağır 

Bir ayağın kırık 

Bir kolun kesik 

Düşeceksin yollara 

Yani baştan başa yarım 

Yani baştan başa eksik 

Bütün duvarlar üstüne yıkılacak 

Belki ilk defa 

“Unutuldum” diyerek için sızlayacak 

Ve sen bu şiiri okurken 

Ayrılığımız çoktan başlamış olacak 

Belki de son tesellin 

Sana yazdığım “bu son şiir” olacak 

Ve kimbilir 

Unutulmuş bir gecenin tam ortasında 

Başucundaki bir radyoda 

Uykusuz bir şair yüreğini çınlatacak 

Ve bir daha fısıldayacak kulaklarına 

Sana adanmış bu satırları 



“Bütün şehirler uyur 

İstanbul uyumaz 

Ve birgün 

Bütün sevenler unutur seni 

Ama bu “şair yürek” 

ASLA UNUTMAZ...” 

Mehemmed Füzuli

Arizin görse felek, mehr buraxmaz aye
Zerre, zerre qılıb onu buraxar sehraye.

Suretin eksin alıb, bağe girer herdem su,
Reşkden qan içirer bergi-güli-renaye.

Yeridir eksine ayine demir bend ursa,
Ne üçün qarşı durur sen kimi bihemtaye.

Bulduğu yerde hesedden gün urar sayene tiğ
Ki, refiq olmaya sen mahi-meleksimaye.

Oxa peykan dikilir qemzen üçün peyveste
Toxunur tene oxu qaşın ucundan yaye.

Leli-nabın sifeti, şehdi-müseffadır, leyk
Acı etmiş onu sefrayi-hesed sehbaye.

Yar meylin sene salmazsa, Füzuli, ne eceb,
Nece meyl etmek olur sen kimi bir rüsvaye"

     Mucize

    Ne oldu da biz bu duruma geldik
    Az mı sevdik, çok mu sevdik
    Biz nerde hata yaptık

    Düşünüyorum, bulamıyorum
    İşin içinden çıkamıyorum

    Şimdi gördüm, çok şaşırdım
    Yeni mi geldin?burda mıydın
    Oysa bir ara hep aklımdaydın

    İsim neydi çıkaramadım
    Adın neydi hatırlamadım

    Herşey çok güzel gidiyordu
    Konuşuyorduk, anlaşıyorduk
    Günler çok çabuk geçiyordu
    Deniyorduk, başarıyorduk inan

    Hatırlatayım müsadenle
    Fazla değil, geçen sene
    Biz ayrıldık, seve seve
    Barışmamız bir mucize

    Hatırlatayım müsadenle
    Fazla değil, geçen sene
    Biz ayrıldık, seve seve
    Barışmamız bir mucize


    Şimdi gördüm, çok şaşırdım
    Yeni mi geldin?burda mıydın
    Oysa bir ara hep aklımdaydın

    İsim neydi çıkaramadım
    Adın neydi hatırlamadım

    Herşey çok güzel gidiyordu
    Konuşuyorduk, anlaşıyorduk
    Günler çok çabuk geçiyordu
    Deniyorduk, başarıyorduk inan

    Hatırlatayım müsadenle
    Fazla değil, geçen sene
    Biz ayrıldık, seve seve
    Barışmamız bir mucize

    Hatırlatayım müsadenle
    Fazla değil, geçen sene
    Biz ayrıldık, seve seve
    Barışmamız bir mucize

    Demet Akalın

sonunda aşık oldum galiba
sana...
beni tekrar yaşama döndüren
sana...
acıların en büyüğünü unutturan,
geçmişten beni koparıp alan,aşkların en güzelini yaşatan,
belkide yaşama sebebim olacak
sana...
evet sevgilim
itiraf ediyorum sonunda
büyük bir mutlulukla
seviyorum seni galiba
evet,aşığım sana...
kaybolmak istiyorum ruhunda
unutmak istiyorum herşeyi kollarında
ama sakın sende kaybolma yarınlarımda
sende unutma beni başka vücutlarda
ürkütme beni fırtınalarında
yorma beni onlar gibi
yok etme atma boşluklara
çünkü aşığım deliler gibi
o kaybetmekten çok korktuğum
sana...
sımsıkı tut ellerimi
sakın bırakma
unutma tenimi
unutma gözlerimi
çünkü unutmaki
bu ben hala senin için burda...

Bağe gir

Bağe gir bülbüle erzi-güli-rüxsar eyle,
Yıq gülün irzini bülbül gözüne xar eyle.

Bağ şahidlerine zülf ile çeşmin göster,
Sünbülü derhem edib, nergisi bimar eyle.

Qönçeye lafi-letafetde ağız açdırma,
Lehze-lehze onu şermendeyi-köftar eyle.

Serve azadelik ismile yaraşmaz yürümek,
Onu hem şiveyi-reftare giriftar eyle.

Dari-dünyanı könül, cehd qılıb terk ede gör,
Xabi-qefletde iken özünü bidar eyle.

A ciyer zexmi, ağız açma xedengin görüben,
Yetene razi-nihanım, yeter, izhar eyle.

Kes, Füzuli, temein qeyr temennalerden,
Qanda olsan telebi-dövleti-didar eyle.





Bağe girdim, seri-kuyin anıb efğan etdim,
Gül görüb, yadın ile çaki-giriban etdim.

Baxuban nergise, eyyar gözün qıldım yad,
Nergisi nalevü efğanıma heyran etdim.

Qönçevü lale deme, dağ qarasın qoparıb,
Alü alaye sarıb sebzede pünhan etdim.

Güli-ter üzre düşen şebneme düşdü nezerim,
Gözümü şövqi-cemalında dürefşan etdim.

Bergi-gül sanma ki, xunabe töken demde gözüm,
Neçe yaprağe ciyer qanı silib, qan etdim.

Görücek sünbülü, andım şikeni-kakilini,
Sünbülü giryevü ahile perişan etdim.

Ey Füzuli, revişi-eql melul etdi meni,
Sehv qıldım ki, cünun derdine derman etdim.
Mehemmed Füzuli

Seyyah oldum şu âlemi gezerim
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kendi efkârımca okur yazarım
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

İki elim gitmez oldu yüzümden
Ah etikçe yaşlar gelir gözümden
Kusurumu gördüm kendi özümden
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Bozuk şu dünyanın temeli bozuk
Tükendi daneler kalmadı yazık
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Kul Himet üstadım ummana dalam
Gidenler gelmedi bir haber alam
Abdal oldum şal giyindim bir zaman
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kul Himmet

Uykudan uyanmış

Uykudan uyanmış şahin bakışlım
Dedim sarhoş musun söyledi yok yok
Ak elleri elvan elvan kınalı
Dedim bayram mıdır söyledi yok yok

Dedim ne gülersin dedi nazımdır
Dedim kaşın mıdır dedi gözümdür
Dedim ay mı doğdu dedi yüzümdür
Dedim ver öpeyim söyledi yok yok

Dedim aydınlık var dedi aynımda
Dedim günahım çok dedi gönlümde
Dedim mehtap nedir dedi koynumda
Dedim ki göreyim söyledi yok yok

Dedim vatanım mı dedi ilimdir
Dedim bülbül müdür dedi gülümdür
Dedim Nesimî Şah dedi kulumdur
Dedim satar mısın söyledi yok yok
Kul Nesimi 

Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın külü yalandır
Hükmetse dünyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır


Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Diz diz eden her sineğin bal'olmaz
Peteksiz arının balı yalandır


İnsan bir deryadır ilimle mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
İşleği ameli hâli yalandır


Cahil okur amma alim olamaz
Kâmillik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz
Sonra sana derler deli yalandır
Aşık Veysel ŞATIROĞLU

İstanbul... Ah seni bir an görebilmek.. Hasretim suzan gibi...
Kalbinin henüz hiç kimsenin göremediği, henüz hiç kimsenin 
giremediği sokaklarında dolaşmak.. İklimim hazan gibi...
Kalbinin en suskun, en sevgili, en güzel caddesinde bir yer ver bana; hayallerimi işte tam oraya inşa edeyim, orada büyüteyim mahzun çocukluğumu, orada gidereyim uykusuzluğumu ve orada tüketeyim suskunluğumu.. Sükûtum, fizan gibi...
Ah İstanbul Güven dolu hayaller sakladım sana.
Kimseye güvenemem, hiç- mi dersin..?


İstanbul Özümden özüne kanat çırpınca bütün duygular,
Adına merhaba diyerek savruldular, aşk'a selam durdular..
Fatihin fetih gemisini karadan yürütenler,
Marmara'dan vuslata uzanıp, aramıza köprüler kurdular...
Hissedebiliyorum nazlı İstanbul, göremesem de sert bakışını..
Ne öfke, ne sinir; hiç bir şey solduramaz, yıpratamaz yüzündeki gül nakışını...
Ah İstanbul En safi duygularla bağlandım sana.
Unutursun geçer, of- mu dersin?


İstanbul Aktın gönül fezasına, kusursuzca yankılan..
Umutlarıdır gönlümün, umutsuzca yakılan.. Fütursuzca yıkılan...
Puslu fotoğraflarda seyrettim taşını, toprağını..
Gözlerini göremesem de, en soğuk iklimlerinde gözlerini hayal ettim, gözlerinle ısındım..
Hep gecelerinde büyüttüm sevgimi, gecelerine sarıldım..
Kelimelerine meylettim ve hecelerine sığındım...
Ah İstanbul Derya oldum, sel oldum ağladım sana.
Sızlanma boşuna, git- mi dersin?


İstanbul... Hayallerim var ve bu hayaller senindir!
Belki kızacaksın ama yinede hüsün dolu haller senindir.
Engeller çıkarma önüme! Engelleri sen indir.
Şiirler yazdım sana, satır satır senindir...
Bir ev hayal ettim can var içinde..
Kalbimi koydum en güzel yerine; yar içinde..
Kış görmez yüzümüz, bahar içinde
Ah İstanbul Demet demet şiirler topladım sana.
Sözlerin yetersiz, kes- mi dersin..?


İstanbul... Sözlerim kâfi değil has sesine, ferasetine..
Alıştı şu yüreğim hasretine, esaretine...
Ah nefesin.. Üfle yüzüme, gözlerime dolsun rengin..
Yok dengin.. Gölgen, Güneşten de engin..
Rüzgara meydan okuyan yaprağa benzer ahengin...
Hadi, bir sen dol içime, bir de hüzün..
Ah'ı öğretir özüme yüzün...
Ah İstanbul Kalbimi besteleyip söyledim sana.
Bu kadar yeter, sus- mu dersin..?

Susarım

Bir suya, bir de sana susuyorum..
Prangalar yedi dilim; susuyorum..*

Feth edilmeyi bekleyen İstanbullar var, eylerim ikrar,
Fetih yakındır, varsa İstikrar !
Kadim Dolunay

Alem oldu şad senden, men esiri-qem henuz,
Alem etdi terki-qem, mende qemi-alem henuz.

Can bağışlardı lebin izhari-göftar eyleyib,
Vurmadan İsa lebi canbexşlikden dem henuz.

Secdegah etmişdi eşq ehdi qaşın mehrabını,
Qılmadan xeyli-melaik secdeyi-Adem henuz.

Cane derdin, cisme peykanın revan etmişdi hökm,
Cism ile can irtibatı olmadan möhkem henuz.

Eşk serf eyler felekden kam hasil qılmağa,
Bu güher qedrini bilmez dideyi-pürnem henuz.

Perdeyi-çeşmim meqam etmişdi bir tersabeçe,
Olmadan mehdi-Mesiha dameni-Meryem henuz.

Ey Füzuli, eyledi her derde derman ol tebib,
Bir menim zexmimdir ancaq bulmayan merhem henuz.

İstemem sevgilim yüzüme gülme
Eğer ki sonunda ağlatacaksan
istemem sevgilim ümitler verme
Sonunda dünyamı karartacaksan

Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim
Bir ömür boyu sevenlerdenim
Ellerin elime değmesin derim
Eğer ki sonunda ayrılacaksan

Gönüle vurulmaz asla bir kilit
Seveni öldürür kırılan ümit
Sevgilim yanıma yaklaşmadan git
Eğer ki sonunda ayrılacaksan

"Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim
Bir ömür boyu sevenlerdenim
Ellerin elime değmesin derim
Eğer ki sonunda ayrılacaksan

1.QƏZƏL
Məni candan usandırdı, cəfadan yar usanmazmı?
Fələklər yandı ahimdən, muradım şəmi yanmazmı?

Qamu bimarinə canan, dəvayi-dərd edər ehsan,
Neçün qılmaz mənə dərman, məni bimar sanmazmı?

Qəmim pünhan tutardım mən, dedilər yarə qıl rövşən,
Desəm ol bivəfa bilmən, inanarmı inanmazmı?

Şəbi-hicran yanar canım, tökər qan çeşmi-giryanım,
Oyadar xəlqi əfğanım, qara bəxtim oyanmazmı?

Güli-rüxsarinə qarşu, gözümdən qanlı axar su,
Həbibim, fəsli-güldür bu, axar sular bulanmazmı?

Deyildim mən sənə mail, sən etdin əqlimi zail,
Mənə tən eyləyən qafil, səni görcək utanmazmı?

Füzuli rindü şeydadır, həmişə xəlqə rüsvadır,
Sorun kim, bu nə sevdadır, bu sevdadən usanmazmı?

2.QƏZƏL
Ah eylədiyim sərvi-xuramanın üçündür,
Qan ağladığım qönçeyi-xəndanın üçündür.

Sərgəştəliyim kakili-mişkinin ucundan
Aşüftəliyim zülfi-pərişanın üçündür.

Bimar tənim nərgisi-məstin ələmindən,
Xunin ciyərim ləli-dürəfşanın üçündür.

Yaxdım tənimi vəsl günü şəm tək, əmma
Bil kim, bu tədarük şəbi-hicranın üçündür.

Qurtarmağa yəğmayi-qəmindən dilü canı,
Səyim nəzəri-nərgisi-fəttanın üçündür.

Can ver, könül, ol qəmzəyə kim, bunca zamanlar,
Can içrə səni bəslədiyim anın üçündür.

Vaiz bizə dün duzəxi vəsf etdi, Füzuli,
Ol vəsf sənin külbeyi-əhzanın üçündür.

3.QƏZƏL
Şəfayi-vəsl qədrin hicr ilə bimar olandan sor,
Zülali-zövq şövqün təşneyi-didar olandan sor!

Ləbin sirrin gəlib göftarə məndən, özgədən sorma,
Bu pünhan nüktəni bir vaqifi-əsrar olandan sor!

Gözü yaşlıların halın nə bilsin mərdümi-qafil,
Kəvakib seyrini şəb ta səhər bidar olandan sor!

Xəbərsiz olma fəttan gözlərin cövrün çəkənlərdən,
Xəbərsiz məstlər bidadını hüşyar olandan sor!

Qəmindən şəm tək yandım, səbadən sorma əhvalım,
Bu əhvalı şəbi-hicran mənimlə yar olandan sor!

Xərabi-cami-eşqəm, nərgisi-məstin bilir halım,
Xərabat əhlinin əhvalını xummar olandan sor!

Məhəbbət ləzzətindən bixəbərdir zahidi-qafil,
Füzuli, eşq zövqün, zövqi-eşqi var olandan sor
Mehemmed Füzuli

سن سیز ای گول کونلومون بیر دم قراری یوخدو، یوخ
سندن اؤزگه، نئیله سین، بیر غمگساری یوخدی، یوخ

درد هیجرین چاره سی هرچند بیلدیم صبرایمیش
نئیله ییم، بالله بو دریانین کناری یوخدو، یوخ

لئیلی- لئیلی سؤیله ییب چوخلار دئییر کیم عاشیقم
لیک مجنون تک اونون بیر داغداری یوخدو، یوخ

گوللری، بولوللری، آب و هاواسی چوخ گؤزل
حئیف کیم بو گولشنین بیر گولعذاری یوخدو، یوخ

هئچ عیبین یوخ، گؤزلیک هامی سنده جمعدیر
نئیله ییم آمما کی، عهدین اغتباری یوخدو،یوخ

سن نه بسلرسن بو ترلانی نباتی، روز و شب
من بو داغی چوخ دولاندیم بیر شیکاری یوخدو، یوخ

آذربایجانین بؤیوک عاریف و شاعیر اوغلو سید ابوالقاسم نباتی

تورکون دیلی تک سئوگلی ایستکلی دیل اولماز
Türkün dili tək istəkli dil olmaz
ئوزگه دیله قاتسان , بو اصیل دیل, اصیل اولماز
Ozgə dilə qatsan bu asil dil asil olmaz

ئوز شعرینی فارسا- عربه قاتماسا شاعر
Oz şerini farsa- ərəbə qatmasa şaır
شعری اوخویانلار. ائشیدنلر کسیل اولماز
Şeri oxuyanlarş eşidər kəsil olmaz

فارس شاعری چوخ سوزلرینی بیزدن آپارمیش
Fars şaıri çox sozlərini bizdən aparmış
"صابر" کیمی بیر سفره لی شاعیر, پخیل اولماز
Sabir kimi bir sufrəli şaır pəxil olmaz

تورکون مثلی فولکلوری دنیادا تک دیر
Turkün məsəli fölkolöri dunyada təkdir
خان یورقانی, کند ایچره مثل دیر, میتیل اولماز
Xan yörqani kənd içərə masal dir mitil olmaz

آذر قوشونی, قیصر رومی اسیر ائتمیش
Azər quşüni qeysar əsir etmiş
کسری سوزودیر بیر بئله تاریخ ناغیل اولماز
Kəsra sozuzör bir belə tarix nağil olmazğ

پیشمیش کیمی, شعرین ده گرگ داد – دوزی اولسون
Pişmiş kimi şerində gərəg dad – düzi oısun
کند اهلی بیلرلر کی دوشابسیز خشیل اولماز
Kənd  əhli bilərlərki döşabsiz xəşil olmaz

سوزلرده جواهر کیمی دیر,اصلی بدلدن
Sozlərdə cəvahır kimidir əsli bədəldən
تشخیص وئرن اولسا بو قده ر زیر- زیبیل اولماز
Təşxis verən olsa bu qədər zir zibil olmaz

شاعیر اولا بیلمزسن, آنان دوغماسا شاعیر
Şaır ola bilməzsən  anan doğmasa şaır
مس سن, آبالام هر سارای کوینک قیزیل اولماز
Məssən abalam hər saray koynək qizil olmaz

چوخ قیسا بوی اولسان اولوسان جین کیمی شیطان
Çox qisaa boy olsan olusan cin kimi şeytan
چوخ دا اوزون اولما که اوزوندا عقیل اولماز
Çoxda uzun olmaki uzunda əqil olmaz

مندن ده نه ظالم چیخار,اوغلوم, نه قصاص چی
Məndən nə zalim çixar oğlum nə qəsasçı
بیر دفعه بونی قان کی ایپکدن قیزیل اولماز
Bir dəfə bunu gan ki ipəkdən qizil olmaz

آزاد قوی اوغول عشقی طبیعتده بولونسون
Azad qoy oğul eşqi tabiətdə bulünsün
داغ , داشدا دوغولموش ده لی جیران حمیل اولماز
Dağ daşda doğülmüş dəli ceyran hamil olmaz

اینسان اودی توتسون بو ذلیل خلقین الیندن
Insan osi tutsün bu zəlil xəlqin əlindən
آلاهی سورسن , بئله اینسان ذلیل اولماز
Alahi sevərsən belə insan zəlil olmaz

چوق داکی سرابون سویی واریاغ- بالی واردیر
Çoxdaki sərabın süyı var yağ – bali vardır
باش عرشه ده چاتدیرسا , سراب اردبیل اولماز
Baş ərşədə çatdirsa sərab ərdəbil olmaz

میلت غمی اولسا , بو جوجوقلار چوپه دونمز
Milət ğami olsa bu çocöqlar çopə donməz
اربابلار یمیزدان قارینلار طبیل اولماز
ərbablar yemizdən qarinlar tabil olmaz

دوز واختا دولار تاختا, طاباق ادویه ایله
Doz vaxta dolar taxta tabaq ədviyəilə
اوندا کی ننه م سانجیلانارزنجفیل اولماز
Ondaki nənəm sancilanar zəncəfil olmaz

بو «شهریار»ین طبعی کیمی چیممه لی چشمه
Bu şəhriyarin təbıikimi çimməli çeşmə
کوثر اولا بیلسه دئمیرم , سلسبیل اولماز 
koserolabilse demirem , selsebil olmaz



Her gün parladıkca sübhün güzgüsü
Doğardı şerkin de Yusif üzlüsü

Öz reyhan köksüne turuncu felek
Kızıl bir turuncla verirdi bezek

Leyli de behs edib turunc felekle
Turunc çenesini alardı ele

Turunclu gördükce kalk o nigarı
Açıldı eşkinin yetişmiş narı

O teze turunca bakdığı zaman
Turunc tek elini keserdi insan

Keys onun turunca benzer üzünden
Saralıb narınca dönmüşdü bilsen

Narıncla turuncun etri dünyada
Dostlar damağını getirdi dada

Böylece bir müddet gelib dolandı
Bu iki nazenin odlara yandı

Çekib kılıncını zalım mehebbet
Bu genc ürekleri eyledi karet

Ürek evezinde kem verdi yalnız
Ürekle sebri de apardı vaktsız


Onlar bir-birine könül verdiler
Tezce dilden-dile düşdü bu keber

Her yandan yırtıldı bu gizli perde
Bu sirr ezber oldu bütün dillerde

Bu kemli dastanın sergüzeştinden
Her ağız bir parça deyirdi bezen

Aşikler çalışıb çok elleşdiler
Ki alem tutmasın bu sirrden keber

Lakin bağlansa da etir şişesi
Yene duyulacak koş rayihesi

Eşke mehrem olan ruzgar kefleten
Götürdü perdeni eşkin üzünden

Keyli sey eledi oğlan da kız da
Bu sirr dolaşmasın dilde ağızda

Bu seyin olmadı faydası bir az
Güneşi palçıkla kapamak olmaz

Göz kemze okunu atsa aşikar
Bu sirri perdeyle örtmekmi olar?

Zülfü min halkalı zencirse eger
Könül vurulmakdan başka ne eder?

Sonra gelecekçin sözleşirdiler
Bezen oğrun-oğrun gözleşirdiler

Aşiklik olalı Keysin murazı
Eşkin kemendine keçdi boğazı

Bir kelb ovçusuydu Keysin nigarı
Uçub dağılmışdı sebri kerarı

Bezen ortalıkda olsa da söhbet
Yakırdı kelbini yene de möhnet

Bir gün derd elinden yoruldu ürek
Tüluklar yırtıldı yıkıldı eşşek

Eşkden kebersiz adamlar ki var
Onu "Mecnun" deye çağırırdılar

Biçare Keys de elacsız kaldı
Bu "Mecnun" sözünü üstüne aldı

O keder artdı ki tene yarası
Gizlendi deliden o ay parası

O keder it kimi hürdü avamlar
Çemenden ayrıldı o ahu nigar

Hicrana dözmedi Leylinin kelbi
Akdı göz yaşları inciler kimi

Mecnun görmedikde Leylini bezen
Bir sel akıdardı her kirpiyinden

Gözünde kem yaşı üreyinde kem
Küçeni bazarı gezerdi sersem

Ürek parçalardı onun neğmesi
Aşikler sesiydi Mecnunun sesi

Gezende ardınca bağırardılar
-Mecnun! Mecnun! - deye çağırardılar

O da bu teneden kemler yeyerek
Perişan gezerdi divaneler tek

O eşşek sürürdü zeif boyunla
Eşşeyi de getdi ip de onunla


Öz kelbini bölüb benzetdi nara
Ki Leyli söylesin "Ey kelbi para"

Çalışdı sirrini bilmesin eller
Lakin kelb oduna kim döze biler?

Beynine sıçradı kelbinin kanı
Aşikin derdini üzünden tanı

O yar derdindeydi ondan yar uzak
O kem içindeydi kemküsar uzak

Gözüne şam kimi yuku gelmezdi
Gece de gündüz de o dincelmezdi

Üzürdü canını bu bela bu kem
Ne bir can dermanı ne de bir melhem!

Umudla kesd edir o öz canına
Başını çırpardı yar eyvanına

Seher ayakyalın baş açık yalnız
Çöllere kaçardı o vaktlı-vaktsız

O yarın kuluydu yarsa zindanda
Bir kelb döyünürdü o iki canda

Dilinde her gece hicran kezeli
Pünhan aktarardı nazlı gözeli

Onun kapısını öpüb her gece
Yene kayıdardı ordan gizlice

Gedende yel kimi eserdi o bil
Geri kayıtması çekerdi bir il

Geden baş kuşu da vurub öterdi
Gelen baş yolunda tikan biterdi

Geden baş sellere benzeri vardı
Gelen baş yolları çukur olardı

Gezerdi cananı ayağı qabar,
Ele bil altında yorğa bir at var

Evine dönende deyirdi ürek:
Karşımda kuyu var arkamda külek

Bekt el uzatsaydı ona bir yerde
O öz yuvasına dönmezdi bir de
Nizami Gencevi


Goz yaslarim axdi gozlerimden
Sorusdum hara niye axirlar.
Dediler sevgiden yogrulublar,
Sevgilimin yanina qacirlar.
Bir muddet onlari seyr eledim men
Sanki o damlalar kecdi qelbimden.
Qelbimden qopartdi sevgini aldi
O damlalar meni odlara saldi.
Kecmis mehhebbeti saldi yadima,
Bu zaman dostlarim catdi dadima.
Onlar calisdilar unutdurmaga,
Sonra da kecdiler ovundurmaga.
Yadima dusmusdu..Yaxsi bilirler...
Dostlar goz yaslarin yaxsi silirler.
Onlar sevgimize sahid olmusdu,
Ayrilanda mene destek cixmisdi.
O gunleri unutmaq cetin oldu
Ayrildiq... Mehebbet gulumuz soldu.
Sonradan alisdim unutdum seni
Sen de unutmusdun seni seveni...
Goz yaslarem axdi gozlerimden
Artiq bilirem hara axirlar,
Kecmisde sevdiyim bir kes vardi,
Bax o kesin yanina qacirlar...



Madamki icinde o atis sondu
Bir daha yandirmadan gede bilersen
Aglinda qalmasin bu son baxislar
Uzume baxmadan gede bilersen
Illerdir verdiyin kederi gorme
Ustume yixdigin qusseni gorme
Omrumden aldigin gunleri gorme
Menide gormeden gede bilersen

Sen dusun yarani kimler saracaq
Sen dusun konlunu kimler alacaq
Bir an once yox ol, oldu olacaq
Bir vida etmeden gede bilersen

Demek menem gunahkar sen ise haqli
Men zalim bir dusmen sen ise vefali
en gozeli alib meni ise atmali
Meni bagislamadan gede bilersen

Calisma ozunu vida etmeye
Calisma gozunden yaslar tokmeye
Mecburda deyilsen bir sey demeye
Hec bir sey demeden gede bilersen



Konlunu verme her goren yada,
Cunku, bir gun seni terk eder oda.
Mehebbet elinden dusersen oda,
Nakam mehebbetin agladar seni.

Gozel qiz omrunu verme sen bada,
Bir zaman taleyin agladar seni.
Kecdiyin yollara boylananda da,
Nakam mehebbetin agladar seni.


Bir umut beklerken benliğim
Kurtuluş görünmez mi ufukta?
Söz dinlemez arsız nefsim
Günah seline kapılmış, boğulmakta!

Bütün dertlerin çaresi bilirim sendedir
Bir yol göster bu kuluna ki, gaflettedir
Uyanma zamanı gelmiştir artık ey nefsim
Uyan ki zaman gelmiş ve geçmektedir!

Ağlamaklı gözlerim, yüreğim pek harab
Affet bu günahkâr kulunu, affet Ya Rab
Dünyayı, fani olanı bir yana bırakarak
Yalnız Sana yöneldik, bağışla bizi Ulu Rab!




Yüzüm yok yalvarmaya,onca isyanımla geldim
Kerem sahibisin,beni de bağışlarsın bildim
İlahi:
Senden dilerim,kapatma yüzüme kapıları
Dinmesin ruhumda senin sevdanın ağrıları
Ben tevbe ettim;
Bir lahza nefsimle baş başa bırakma beni
Bütün ahvalimi ıslah eyle
Bir tek Rab bileyim seni.

Huseyin Gazi Sener